Formspring bobiler.örg Facebook bobiler.örg Twitter RSS Feed

Yakalamaca



“Dur” dedim, “bırak ta seni yakalayayım”. Durmadı, istemedi yakalamamı. Kaçarken bağırıyordu “Her şeyi eline, yüzüne bulaştırdın. Sen beceriksizsin!”. Haklıydı.. Her şeyi batırmıştım, berbat etmiştim. Sevgi, arkadaşlık, mutluluk.. Hepsi gitmişti elimde koskocaman bir sıfır vardı. Net ve basit koskocaman bir sıfır.. Aslında vardı yine bir şeyler, eski mutlu günler, sevinçler, dostluklar. Fakat geçmişi nasıl şimdiye katabilirdim ki? Yok yok karar verdim, elimde koskocaman bir sıfır var. Birden kendime geldim. Bende bağırmaya başladım “Sen bana ne kadar adil davrandın ki aşağılık şey?”. Durdu, ufak adımlarla bana doğru yürüyordu. Korkmaya başladım ama kilitlenmiş gibi ayaklarım hiçbir yere hareket etmiyordu. Bedenim kaçmak istiyordu, ruhum kalıp savaşmak istiyordu. Sonunda geldi yanıma “Sana adil davranmadım mı? Ciddi misin sen?” dedi. Tedirgin ve ürkek bir sesle “Evet aynen öyle” diye karşılık verdim. Sesim daha kararlı çıkmaya başlıyordu “Hem adil davransaydın bu durumda olur muyduk?”. Kızgındı



“Salak! Salaksın sen! Her şeyi mahveden sensin baksana bir haline, yaptığın onca şeyden sonra. Daha doğrusu beceremediğin onca şeyden sonra hâla bana mı suç atıyorsun? Aşk isteyen sendin, sana çok fırsat verdim hepsinde korkup bir yerlere saklandın. Arkadaşlık istedin, sana sürüyle arkadaş verdim, seni popüler ettim hiç birini istemedin, hatta nefret bile ettin arkadaşlarından onların kuyusunu kazmaya kalktın. Mutluluk istedin, var olan bir şeyi sana nasıl verebilirim? Mutlusun zaten her istediğin oluyor, elin ayağın tutuyor daha büyük bir lütuf olabilir mi? Tamam bazı istemediğin olaylar yaşadın, kabul. Ama onlar benim elimde olan bir şey değil. Onlar kaderin işi, benim değil. Şimdi anlıyor musun? Suçlusun! Hem de çok!”.



Esaslı konuşmuştu bu sefer, ikna oluyor gibiydim. Sonra durdum “Oradan öyle mi görünüyor?” dedim. “Öyle görünmüyor, olan bu!” dedi. Artık sabrım taşmıştı ve başladım.



“Aşk istedim evet. Ama bana aşk diye gözü paradan başka bir şey görmeyen kızları çıkardın karşıma. Arkadaşlık istedim evet, popülerlik istemedim. Sen bana popülerlik verdin, ikiyüzlü arkadaşlar verdin, beni kurtların önüne attın. Ne yapmamı bekliyordun ki? Yem mi olacaktım onlara? Onları yem ederim daha iyi anladın mı? Ve mutluluk bak bu konuda bir şey diyemem bu konuda ne sen ne ben suçluyuz. Ama hatalarını örtbas etme sakın. Senden hesap sormayacağım yanlış anlama, ama şu saatten sonra bir karar verdim”



Yüzüme bakıyordu, korkmuştu. “Hayır” dedim “seni sonlandırmak benim işim değil. Bundan sonra yakalamaca oynayacaksak ben kaçacağım, sen yakalayacaksın. Tabii yakalayabilirsen”. Koşmaya başladım, bir süre sonra arkamda bir ses bana sesleniyordu “Dur! Bırak ta seni yakalayayım!”



Beni yakalamaya çalışan mı? Hayat. Evet, evet bildiğiniz hayatla konuştum, tartıştım, yakalaştım. Bir insanın her zaman hayatının peşinden koşması gerekmez, biraz da hayatını peşinden koşturması iyi bir şeydir..